HAKAN ARSLAN İLE SİNEMANIN PERDE ARKASI
Bu özel röportajda, Türkiye'nin tanınmış yönetmenlerinden Hakan Arslan ile iş dünyasının perde arkasına dair bir sohbet gerçekleştirdik. Hakan Arslan, uzun yıllardır sektördeki deneyimiyle dikkat çeken bir isim olarak, kariyerinin başlangıcından günümüze kadar yaşadığı deneyimleri, sektördeki gelişmeleri ve geleceğe dair beklentilerini bizimle paylaştı.
-MERHABA HOCAM HOŞ GELDİNİZ.
HAKAN ARSLAN: Merhabalar hoş bulduk.
-BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
HAKAN ARSLAN: Hakan Arslan ismim, yönetmenlik yapıyorum. 1995 yılında okuldayken, üniversitedeyken stajyer olarak başladım. 1996 yılından itibaren de bilfiil çalışmaya başladım. Tabi önce asistanlık yaptım, sonrasında yardımcı öğretmenlik, 2004 yılında da yönetmenlik yapmaya başladım. 2004 yılından bu yana da yönetmenlik yapıyorum.
-OKULDA YÖNETMENLİĞİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?
HAKAN ARSLAN: Eğitimi tabii ki okulda alınır. Okul şart mıdır? değildir ama elbette okulda işle ilgili, sektörle ilgili genel bölümle ilgili yapacağınız işle, meslekle ilgili birçok şey öğrenirsiniz. Ondan sonra tabii ki sahada asıl öğrenilir bu iş her iş gibi.
-SEKTÖRDEKİ HANGİ SORUNU ÇÖZMEK İSTERDİNİZ?
HAKAN ARSLAN: Herkesin sorununu ana sorununu hepimizin yönetmenlerin, senaristlerin ve yapımcıların belki süreler çok uzun yani dizi süreleri çok uzun normal ana akım kanallara yaptığımız işlerin süresi çok uzun biraz daha kısa olsa 60 dakikalar 50 dakikalar olsa hem hikayeyi yazanlar için hem senaryo yazanlar için hem oynayanlar için hem de çeken insan olarak yönetmen için daha dinamik daha kendini doğru ifade eden bir iş çıkabilir. O yüzden belki süre kısalması diyebilirim.
-ÇEKMEKTEN EN KEYİF ALDIĞINIZ İŞ HANGİSİYDİ?
HAKAN ARSLAN: Ben bütün işlerimi seviyorum, ama "Annelerle Kızları," "Küçük Kadınlar," "Aşk ve Mavi" bir de ben Arabistan'da bir iş çektim 8 bölüm MBC Shadid platformuna. o daha yayına girmedi 2023'ün galiba Nisan Mayıs ayında girecek. Ben genelde yaptığım işleri seviyorum, severek yapıyorum. Onlarla bir bağ kuruyorum. Hikayeyle bir bağ kuruyorum. Oyuncularımla bir bağ kuruyorum. Ama "Aşk ve Mavi" hem dram hem komedisi olan bir işti. O tabii farklı bir yerde. Küçük Kadınlar: beş küçük kızın, hayata tutunma çabasını anlatan bir işti. O başka bir işti, başka tabii anlatımları vardı. Başka hikayeleri vardı, başka dertleri vardı, senaryoların ve karakterlerin. Dolayısıyla her hikaye kendince başka bir yerde benim için.
-YILAN HİKAYESİ DİZİSİNDE YARDIMCI YÖNETMENLİK YAPTINIZ, BU DİZİ HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
HAKAN ARSLAN: Polisiye bir işti çok yoğun aksiyonu çok, komedisi çok bir işti. Yani dram, komedi, aksiyon böyle bir harmanı vardı o işin. Ben çok keyif alarak çalıştım o işte. Yönetmenimiz çok güzel bir dünya kurdu o işle ilgili. Oyuncularımız çok iyiydi. Seyirci de çok keyif aldı çok yüksek reytingler yaptı. Neredeyse çalışamıyorduk yani o derecede oyuncularla çalıştığımız zaman herkes çok ilgi gösteriyordu. Bence çok keyifli bir işti o dönem için.
-MEMOLİ KARAKTERİNİN BU KADAR SEVİLMESİNİN SEBEBİ NEDİR?
HAKAN ARSLAN: Yani orada bir kahramandı Memoli. Hem polisti hem kahramandı ama halkın içine de karışabilecek, halktan da olabilecek bir yapısı vardı. Saçları jöleliydi, sivil giyiniyordu, Hani topluma zarar veren insanların karşısındaydı. Çok bence halkın içinden biri olduğu için sevildi Memoli. Hem sivil hem resmi olabildi ondan.
-AŞK VE MAVİ DİZİSİNİN ÖZELLİKLE 1'İNCİ SEZONU ÇOK BEĞENİLDİ VE KEMİK BİR KİTLEYE ULAŞTI, SİZCE BUNU BAŞARMASINI SAĞLAYAN ŞEY NEYDİ?
HAKAN ARSLAN: Şimdi hikayesi çok sağlamdı ve karakterleri hem halkın arasında olabilecek çok insanların arasında olabilecek karakterler vardı. İnsanlar, o karakterleri hissettiler, o hikayeyi hissettiler. Yüreklerine koydular, ya da yanlarına oturdular yani televizyona bakarken, o insanları aslında, evlerine konuk ettiler. Yanlarında oturttular onlarla beraber çekirdek yediler. Çay içtiler. Hem dram, hem komedi çok hayattan buldular bence hem karakterleri. Dolayısıyla hikayeyi hikayeden kaynaklı şeylerdi bunlar. Çok kendilerinden buldular bence.
-ŞU ANDA ÇEKTİĞİNİZ PROJEDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
HAKAN ARSLAN: Daha çok bir mahalle duygusu, mahalle yapısı olan bir iş. İçinde aşk olan bir iş. İçinde biraz aksiyon olan bir iş. Yasa dışı işler yapmaya çalışan karakterlerin olduğu bir iş. Bu da böyle insanların ilgisini çekebilecek, hem hikaye olarak, hem de karakterlerin yaşam biçimi olarak. Komedisi de olan bir iş aynı zamanda. Bu da öyle bir iş, bu da bence başarılı olacak bir iş.
-SİZCE AVRUPA'YA KIYASLA NE DURUMDAYIZ?
HAKAN ARSLAN: Teknik olarak çok ilerideyiz bence. Yani Avrupa'dan ya da Amerika'dan bence Teknik olarak geri kalır bir yanı yok, ülkemizin sektörün. Zamanla ilgili bence bizim problemimiz var, yani işlerimiz uzun Ana akım televizyonlar için söylüyorum, diziler için söylüyorum. Uzun olduğu için, post prodüksiyonuna ayrılacak zamanın, biraz daha kısıtlı o zaman verildiği zaman ya da o zaman uzun olduğu vakit, post prodüksiyonda işin mutfağı, her ne kadar sette üretilse de müziği CGI'ı VFX'i efektleri vesairesi, işi daha başka bir yere getirebiliyor. Ama yayındayken bu kadar şeye vaktiniz olmuyor. Hani her hafta bir bölüm oynuyor ve 120-130-140 dakika oynuyor. Bence Avrupa ile Amerika ile ilgili kıyas değil de, zamanla ilgili kıyas yapılması lazım. Zaman olduğu zaman, her şeyin en iyisi yapılabilir bu ülkede.
-GENÇ YÖNETMEN ADAYLARINA NELER TAVSİYE EDERSİNİZ?
HAKAN ARSLAN: İyi gözlem, iyi senaryo okuyabilme, sette çalışırken asistan olarak çalışırken, yönetmeni gözleme, her şeyi gözlemlemek üzerine, oyuncuları gözlemlemek üzerine, bir yol seçerlerse iyi olur. Ne kadar çok şey biriktirirlerse, sahada o kadar çözüm üretmek, ya da farklı diller kullanmak imkan olabilir. Ya da belki hiç onu tercih etmeyebilirler bilemem bu yönetmenden yönetmene ya da insanlar insana değişebilir, ama ne kadar çok gözlem, o kadar çok üretim bence.
-PEKİ HOCAM, RÖPORTAJ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.
HAKAN ARSLAN: Ben teşekkür ederim, sağ olun. Görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın
Hakan Arslan ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, yönetmenlik kariyerinin başlangıcından bugüne kadar yaşadığı deneyimleri ve sektördeki değişimleri yakından inceledik. Aynı zamanda, genç yönetmen adaylarına yönelik tavsiyeleri ve Türk televizyon sektörünün durumu hakkındaki görüşleriyle, sektöre ilgi duyan herkes için değerli bilgiler sunan bir sohbet gerçekleştirdik. Hakan Arslan'a bu özel röportaj için teşekkür ederiz.
Hozzászólások