Sinemanın Zorlu Yolculuğu Yönetmenin Yaratıcı Haritası
Sinema dünyasının renkli ve yaratıcı bir ismi olan Emir Khalilzadeh, müzik kliplerinden sinema ve dizi projelerine uzanan geniş bir kariyere sahip. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Khalilzadeh, 2004 yılında profesyonel olarak sektöre adım attı ve o günden bugüne birçok başarılı projede imzasını taşıdı. Kendi kelimeleriyle ve samimi bir anlatımla, Emir Khalilzadeh ile kariyerinin dönüm noktalarını, projelerini ve sinema yolculuğunu konuştuk.
- MERHABA EMİR BEY, ÖNCELİKLE SİZİNLE BULUŞTUĞUMUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
EMİR KHALİLZADEH: İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Mesleğe profesyonel olarak 2004 yılında başladım. 2000'li yılların başında asistanlık yapmaya başladım ve çeşitli çalışmalarda bulundum. 2006 civarı ise yönetmenliğe başladım. Biraz erken yaşta diyebiliriz 24-25 yaşlarında.
- KARİYER YOLCULUĞUNUZA BİR GÖZ ATTIĞIMIZDA BİRÇOK SİNEMA PROJESİNE İMZA ATTINIZ. SİNEMA DÜNYASININ YANI SIRA MÜZİK VE DİZİ PROJELERİNDE DE BAŞARILI İŞLERE İMZA ATTINIZ. ŞU ANA KADAR GEÇEN 20 YIL İÇİNDE EN ÇOK HANGİ PROJELERLE GURUR DUYUYORSUNUZ?
EMİR KHALİLZADEH: Evet, uzun bir süreçten geçtik ve birçok farklı projede yer aldım. Müzik tarafında çalışmadığım sanatçı neredeyse yok gibi. Müslüm Gürses'ten Sibel Can'a, Serdar Ortaç'tan Mustafa Sandal'a kadar birçok önemli isimle çalışma şansım oldu. Aynı zamanda, görüntü yönetmenliği yaptığım projeler de oldu müzik projelerinin ardından reklamlar, dizi ve sinema filmleri geldi. Sinemada ise "Adanış: Kutsal Kavga" ve "Elli Kelimelik Mektuplar" gibi filmlere imza attım. “Eski Sevgili” ve yurtdışında çektiğim Arnavutça film projem "İki Parmak Bal" da unutulmaz deneyimlerdi. Dizi tarafında ise "Siyah Beyaz Aşk" ve "Servet" gibi projelerle izleyiciyle buluştum.
- SEKTÖRE ADIM ATTIĞINIZ DÖNEMDEN İTİBAREN MÜZİKTEN DİZİ VE SİNEMAYA UZANAN BİR YOLCULUĞUNUZ OLDU. BU FARKLI ALANLARDA ÇALIŞMAK SİZE NELER KATTI?
EMİR KHALİLZADEH: Farklı alanlarda çalışmak benim için çok değerli bir deneyim oldu. Özellikle müzik dünyasında klip yönetmenliği yaparak teknik konularda önemli bilgiler edindim. Bu deneyim, görüntü yönetmenliği yapmama da ilham verdi. Klip dünyası, sanatçılarla olan ilişkimde bağımsızlığımı koruma şansı tanıdı. Dizi ve sinema projeleri ise daha geniş bir perspektif sunuyor. Senaryo, prodüksiyon ve yönetmenlik konularında kapsamlı bir bakış açısı geliştirmeme yardımcı oldu. Her bir proje, kendi içinde öğrenilecek yeni şeyler barındırıyor.
- DİZİ DÜNYASINA SİBEL CAN'IN OYNADIĞI "SEVDA'NIN BAHÇESİ" PROJESİ İLE ADIM ATTINIZ, ANCAK "SİYAH BEYAZ AŞK" İLE DAHA GENİŞ KİTLELERE ULAŞTINIZ. BU DİZİDE ELDE ETTİĞİNİZ BAŞARIDAN BAHSEDER MİSİNİZ?
EMİR KHALİLZADEH: Evet, "Sevda'nın Bahçesi" projesi ile dizi dünyasına giriş yaptım, ancak "Siyah Beyaz Aşk" benim için hatrı sayılır bir dönem oldu. Dizide elde ettiğimiz başarı, düşük reytingleri yükselterek projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasına katkı sağladı. Bu dizi, benim için dizi sektöründe tam anlamıyla varlık gösterdiğim bir projeydi.
- DİZİ PROJELERİNİN YANI SIRA SİNEMA DÜNYASINDA DA ÖNEMLİ ESERLERE İMZA ATTINIZ. HANGİ FİLM PROJELERİ SİZE ÖZEL VE UNUTULMAZ GELDİ?
EMİR KHALİLZADEH: İkinci filmim olan "Müthiş Bir Film," benim için çok özel bir proje oldu. Hem ortak yapımcısı ve senaristi olduğum bu film, kendi hikayemi ve özgürlüğümü kullanarak yapılmış bir işti. Bu film, Antalya Film Festivali'nde ve diğer festivallerde özel bir yere de sahip. Ayrıca, dönem işlerini sevdiğimi söylemiştim, bu bağlamda "Hay Sultan" ve "Destan" projeleri de benim için çok değerlidir.
- YARATICI BİR SÜREÇ OLAN FİLM YAPIMINDA SİZE EN ÇOK KEYİF VEREN ANI VEYA PROJELER HANGİLERİDİR?
EMİR KHALİLZADEH: "Müthiş Bir Film" in yapım süreci benim için bir mihenk taşıydı. Kendi hikayemi, Serkan Dağlı ile birlikte senaryolaştırdık ve özgür bir şekilde bu projeyi hayata geçirdik. Bu film, kendi imkanlarımla yaptığım bir iş olduğu için benim için çok kıymetli. Ayrıca, "Hay Sultan" ve "Destan" gibi dönem işleri de benim için keyifli ve öğretici projelerdi. Zorlu şartlara rağmen bu projelere girişmek, beni daha da geliştirdi.
- SİNEMA VE DİZİ PROJELERİNİN YANI SIRA SENARİST OLARAK DA AKTİFSİNİZ. ŞU AN ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞINIZ SENARYOLAR HAKKINDA BİZE BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
EMİR KHALİLZADEH: Evet, şu anda üzerinde çalıştığım 3-4 senaryo projesi var. Bunlardan bir tanesi, çekim sürecinde maalesef pandemi nedeniyle engellenen Afife Jale'nin hayatını anlatan bir proje. Belki ilerleyen dönemde bu projeyi tekrar hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Ancak, dönem işlerinin maliyetleri artık çok düşük değil, bu nedenle biraz daha planlama gerekiyor.
- KARİYERİNİZ BOYUNCA YÖNETMENLİK, SENARİSTLİK, YAPIMCILIK GİBİ FARKLI UNVANLARA SAHİP OLDUNUZ. ŞU AN HANGİ UNVANLARLA DEVAM EDİYORSUNUZ?
EMİR KHALİLZADEH: Asıl mesleğim yönetmenlik. Ancak, kariyerim boyunca asistanlık, yapımcılık gibi farklı alanlarda da çalıştım. Yapımcılık da yaptım, reklam projelerinde senaristlik de. Ancak benim için asıl odak noktası yönetmenlik.
- SETLERDE YAŞANAN ANILAR GENELLİKLE UNUTULMAZ OLUR. BİZİMLE PAYLAŞABİLECEĞİNİZ BİR ANI VEYA SET HİKAYESİ VAR MI?
EMİR KHALİLZADEH: Setlerde birçok anı yaşanır elbette. Benim için unutulmazlardan biri, Yavuz Turgul'un yönettiği bir projede yaşandı. Yavuz Bey, sert bir yönetmendir ve sette herhangi bir aksaklığı asla kabul etmez. Bir gün, Samatya Meydanı'nda büyük bir setimiz vardı ve yaklaşık 150-200 kişi çalışıyordu. Biz de o sırada oyuncuları gönderiyoruz bir yandan da geçen gelen geçeni durdurmaya çalışıyoruz. Bir tane oranın ahalisinden bir emekli bir albay abimiz durmadı. Abi dedim, dur rica edeceğim, sahne devam ediyor. Biraz sesini yükseltti, bağırmaya başladı set ortasında, set durdu. Yani bırakın setin durmasını Yavuz Bey’in setinde çıt çıkmaz, kalem düşmez. Ben böyle kaldım. Yavuz Bey 30-40 metre ötede oturuyor. Kaldırdı kafayı, monitörden beni gördü. Adam yanımda zaten. Ben dedim herhalde muhtemelen kovar beni. Geldi etrafta dolandı biraz. Bana baktı, ben kafam önümde duruyorum ne diyecek diye bekliyorum. “Gördün mü ne yaptığını? Set durdu” dedi. “Özür dilerim efendim” dedim. “Hadi devam et işine” dedi, göndermedi. Benim için çok unutulmaz bir andır.
- PROJELERİNİZDE GENELLİKLE DÖNEM İŞLERİNİ TERCİH EDİYORSUNUZ. BU TERCİHİNİZİN SEBEPLERİ NELERDİR?
EMİR KHALİLZADEH: Güzel olan her şey zordur zaten. Ben zorlu projeleri seviyorum çünkü güzel bir şeyin kolay elde edilmediğine inanıyorum. Dönem işleri, tarihi ve kültürel bir zeminde yoğun bir çalışma gerektirir. Bu tarz projelerde hem teknik hem de tarihsel açıdan öğrenilecek çok şey olduğunu düşünüyorum. "Destan" ve "Hay Sultan" gibi projeler, benim için bu zorluğu göze almaya değerdi.
- BU GÜZEL SOHBET İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ. SON OLARAK, GELECEKTE HANGİ PROJELERDE YER ALMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
EMİR KHALİLZADEH: Şu anda üzerinde çalıştığım projelerden biri, TRT'ye ait olan "Kod Adı Kırlangıç" isimli dizi. Ayrıca, yapım aşamasında olan diğer projelerimle ilgili de heyecanlıyım. Bir sonraki adımlarımda da yine zorlu, öğretici ve izleyiciyi etkileyen projelerde yer almayı düşünüyorum.
Emir Khalilzadeh ile yaptığımız bu keyifli röportajda, değerli yönetmenin kariyerine dair birçok detayı keşfettik. Sinema dünyasından müziğe, dizilerden senaryo yazımına kadar geniş bir yelpazede çalışan Khalilzadeh, sanatın farklı alanlarındaki başarılarıyla adından söz ettiriyor. Gelecekte de izleyiciyle buluşturacağı projeleri merakla beklerken, kariyerindeki başarılarının devamını diliyoruz.
コメント