SİNEMANIN DERİNİNE BİR YOLCULUK
Türk sinemasının usta yönetmenlerinden biri olan Orhan Oğuz ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Oğuz, elli yıllık kariyerinin yanı sıra Türk sinemasının ve kendi projelerinin nasıl şekillendiğini ve büyüdüğünü anlattı.
-ÖNCELİKLE HOCAM, HOŞ GELDİNİZ!
ORHAN OĞUZ: Merhaba hoşbulduk!
-HOCAM, ÖNCELİKLE BİZE "ORHAN OĞUZ" KİMDİR? BİRAZ BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? BU SEKTÖRE NASIL GİRDİNİZ?
ORHAN OĞUZ: Şimdi, 16 yaşında lisedeydim. Fotoğraf çekiyordum önce, sonra kamera asistanı olarak başladım ve elli yıldır bu sektörün içindeyim. Burada yetiştim. Mutfağı burada... Kamera asistanlığı... Kameramanlık... Görüntü yönetmenliği ve Yönetmenlik. Bütün bu aşamalardan geçtim. Tabi ki o zaman daha zordu işler çünkü, manuel çekiyorduk. Negatifle çekiyorduk. Onun için böyle bir "kameraman," "görüntü yönetmeni" olmak yıllar alıyordu. Benim için de öyle oldu. Yıllar sonra görüntü yönetmeni olarak bütün ustalarla çalıştım hepsiyle, hepsine ikişer üçer filmler çektim yani ben onların senteziyim, onlar beni yönetmen yaptılar çok ve başka da bir iş bilmiyorum.
-BİLDİĞİMİZ TEK İŞ BU DİYORSUNUZ YANİ?
ORHAN OĞUZ: Tek iş bu... Evet, sinema, sinemanın içinde büyüdüm ben.
-SİNEMAYA BİR AŞKLA BAĞLISINIZ...
ORHAN OĞUZ: Başka türlü olmaz... Sinema... aşk olacak aynı aşkın içindeki reaksiyonları hep görürsünüz, hüsrana uğrarsın... ağlatılırsın... bütün hezeyanlar vardır. Aşkta nasıl olduğu gibi sinemada da öyle. Filmler çekersin... mesuliyetlerin vardır. Çünkü... maliyetli işlerdir bunlar. Onun içinde zor işlerdir. Yıllarım bunların içinde geçti.
-PEKİ HOCAM... SİNEMA FİLMİ Mİ DİZİ FİLMİ Mİ?
ORHAN OĞUZ: Sinema filmi tabii ki. Yani ben 2 senede bir kendime sinema filmi gibi Art House filmler çekiyorum ben. Ama ticari olarak da dizi çekiyorum, zaten ticari film çekmemeye özen gösteriyorum bir tane "Büyü" çekmiştim bir dönem. O "Büyü" yü de bir Art House hale getirmeye çalıştım daha özel bir şeyler olsun diye. Çünkü dünyada Türk sinemasını Art House filmler gösteriyor yani, insanlar bizi Art House filmlerden tanıyor, ülkeyi... yoksa ticari filmleri biliyorsunuz yani onlar oynuyor geçiyor... Türk izleyicisine yapılmış, aynı diziler gibi.
-"ARKA SOKAKLAR" DİZİSİ BÜYÜK BİR BAŞARI ELDE ETTİ. BU BAŞARININ SIRRI NEDİR?
ORHAN OĞUZ: "Arka Sokaklar"ın sırrı, her bölümün bağımsız bir hikayeyi anlatması ve halkımızın sevdiği polis karakterlerini doğru bir şekilde işlememizdir. Türk polisi namuslu ve halkı için kendini ateşe atan karakterleriyle gösteriyor. O yüzden halkın gözünde bir sempatik polis birimiyiz.
-PEKİ YENİ FİLMLER FALAN VAR MI ÖNÜMÜZDEKİ SEZONLARDA?
ORHAN OĞUZ: Şimdi benim çok uzun bir projem vardı. Bir kitap üzerine çalışıyordum, Dostoyevski'nin "İnsancıklar" kitabı üzerine... o kitabı 5-6 aydır hazırlıyorum. Şimdi o iş bitmek üzere o yüzden yeni bir diziye başlayacağım önümüzdeki sezondan itibaren. Şubat-Mart gibi bir işe başlamayı düşünüyorum, senaryosu yazılıyor şu anda.
-SİZ BİR PROJE HAZIRLIYORSANIZ EMİNİM ÇOK GÜZEL BİR İŞ ÇIKACAKTIR.
ORHAN OĞUZ: Umuyorum, umuyorum... kitap zaten çok değerli bir kitap, bir eser. Dolayısıyla biz onun üstesinden gelebilmek için çok çalışıyoruz şu anda.
-HOCAM, TÜRK SİNEMASINDA SON YILLARDA YAŞANAN DEĞİŞİKLİKLERİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
ORHAN OĞUZ: Türk sinemasında öncelikle çok genç yönetmenler yetişti. Bir de çok sayıda dizi var ve o dizilerde teknik olarak çok yetişmiş çok sayıda insan var. Sinemacılığı öğrenen çoğu kişi maalesef ki dizilerde çalışmaya başladılar ve teknik bilgi sahibi oldular. Şu anda iş yapıyorlar, zaten dizi dünyası çok ticari, bir iki sene... Üç sene... Beş sene dizi çekiyorsun sonra bir başka dizi çekiyorsun, bir başka dizi çekiyorsun... Filmi düşünen yok yani... Aniden bir karar alıp sinema filmi çekemezsin. En az iki sene önceden senaryosunu yazacaksın... Onun için şu anda senaristler için çok iş yapılıyor. Onun için benim de yeni bir projeye başlama sebebim bu.
-SENARYO BU İŞLERİN TEMELİ OLDUĞU İÇİN...
ORHAN OĞUZ: Temel bir şey... film çok temel bir şey, sinema çok temel bir şey.
-HOCAM, GENÇ OYUNCULARLA ÇALIŞIYORSUNUZ. TÜRKİYE'DE SON DÖNEMDE YETENEKLİ GENÇ OYUNCULARIN ARTTIĞINI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
ORHAN OĞUZ: Evet, genç oyuncularla çalışıyorum. Onlar çok heyecanlılar, çok enerjikler, çok çalışkanlar. Teknik açıdan eksiklikleri var tabii ki çünkü deneyimleri yok daha. Gençlere gelince, bir dönem en iyi genç oyuncu ödülleri verilirken daha sonra onlarca jürinin iyi bir iş yapabilmek için çok fazla çaba sarf etmesi gerekiyordu. Şimdi, çok fazla ödül verilirken iyi bir iş yapmak için daha fazla çaba sarf etmek gerekiyor. Oyuncular birbirleriyle yarışır hale geldi. Onun için de çok çok fazla deneyimli oyuncu var, hepsi de kendi işini yapıyor.
-PEKİ SON OLARAK İZLEYİCİLERİNİZ İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
ORHAN OĞUZ: Benim izleyicilerime tavsiyem, her zaman iyi bir film izlesinler. İyi bir filme gitmek iyi bir şeydir. İyi bir film insanı sevindirir, ağlatır, korkutur... Bunu unutmasınlar, sinemadan vazgeçmesinler.
-HOCAM AĞZINIZA SAĞLIK, BİZİ BİRÇOK KONUDA AYDINLATTINIZ, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.
Türk sinemasının usta ismi Orhan Oğuz ile ilginç ve samimi bir söyleşi gerçekleştirmiş olduk. Orhan Oğuz'un sinemaya olan bağlılığı ve gelecekteki projeleri hakkında bilgi sahibi olduk. Sinema dünyasının iç yüzünü keşfetmek hepimiz için büyük bir deneyimdi. Orhan Oğuz'un Türk sinemasına olan katkılarına ve gelecek projelerine dört gözle bekliyoruz.
Comments