
Ercan Özkan ile Sinemanın Büyülü Dünyasında Bir Bakış
Bugün, Türkiye'nin önde gelen görüntü yönetmenlerinden biri olan Ercan Özkan ile bir aradayız. Kendisine savaş sahnelerinden, film yapımına, hatta en sevdiği yönetmenden hangi filmi tercih edeceğine kadar pek çok konuda sorular yönelttik. İşte keyifli söyleşimiz:
- Ercan Bey, hoş geldiniz. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Ercan Özkan: Merhaba ben Ercan Özkan, 15 seneyi aşkın bir süredir görüntü yönetmeniyim. Asistanlık ve daha öncesiyle birlikte 32, 33 senedir de sektör içindeyim. Daha çok drama, dizi yapıyorum, film yapıyorum.
- Öncelikle Mohaç Savaşı'ndan başlayalım. 15 gün boyunca Edirne'de ovanın ortasında çekim yapmak nasıl bir deneyimdi?
Ercan Özkan: Merhaba, çok teşekkür ederim. Mohaç savaşı çekmek gerçekten büyük bir deneyimdi. 15 gün boyunca ovanın ortasında çalıştık. Özellikle kalabalık sahneler ve savaş rekreasyonları oldukça zorlayıcıydı.
- Antalya Film Festivali'nde iki farklı filmle temsil edildiniz. Bu iki film arasındaki farklar nelerdi?
Ercan Özkan: Evet, iki film de oldukça farklı türlerdeydi. İkisi de görsel açıdan farklı bir yaklaşım gerektiriyordu. Bir film dramatik bir hikayeyi anlatırken, diğeri daha farklı bir türü temsil ediyordu. Her iki filmde de görüntü yönetmeni olarak görev aldım ve her birinin kendi özel gereksinimleri vardı.
- Peki, görüntü yönetmeninin sorumlulukları hakkında biraz daha konuşabilir misiniz?
Ercan Özkan: Görüntü yönetmeninin temel sorumluluğu, teknik anlamda görüntünün kalitesini sağlamaktır. Bununla birlikte, bir film veya dizi çekiminde tüm görsel malzemeden sorumlu bir kişidir. Sanat yönetmeni ve yönetmenle işbirliği yaparak film veya dizinin estetik görünümünü oluşturur.
- Yapımda storyboard çiziminin gerekliliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ercan Özkan: Storyboard çizimi yapımın türüne ve ölçeğine bağlı olarak değişebilir. Reklamlarda sıklıkla kullanılır ve detaylı sahnelerin planlanmasına yardımcı olabilir. Dizilerde ise hızlı iş temposu nedeniyle storyboard çizimi daha az kullanılır. Herhangi bir işte kullanılıp kullanılmayacağı, yapım ekibinin tercihlerine bağlıdır.
- Renk düzeltme (color correction) neden bu kadar önemli ve Türkiye'nin bu konudaki pozisyonu nedir?
Ercan Özkan: Renk düzeltme, bir yapımın görsel kalitesini artırmak ve istenen atmosferi yaratmak için kritik bir rol oynar. Türkiye, renk düzeltme konusunda dünya standartlarını takip ediyor, ancak bu alanda hala gelişim gerekiyor. Yurtdışında olduğu gibi kaliteli post prodüksiyon stüdyoları ve coloristlerin sayısının artması önemlidir.
- "Muhteşem Yüzyıl" gibi büyük prodüksiyonlarda çalıştınız. Bu projede en zorlandığınız sahne hangisiydi?
Ercan Özkan: "Muhteşem Yüzyıl" gibi büyük prodüksiyonlarda savaş sahneleri oldukça zorlayıcı olabilir. Özellikle kalabalık sahnelerde çok sayıda at ve figüranla çalışmak zorlu bir işti. Atlarla ilgili özel bir anımı paylaşmak gerekirse, bir sahnede atların kontrolünü kaybettiğimiz bir an yaşadım, ama her şey yolunda gitti.
- Ercan Bey, "Saç" ve "Gişe Memuru" gibi başarılı filmlerle ödüller kazandınız. Bu ödüllerin sizi ne kadar etkilediğini paylaşır mısınız?
Ercan Özkan: Ödüller elbette motive edici ve gurur verici oluyor. İki farklı filmle ödül kazanmak özellikle güzel bir his. Ancak ödüller, benim için sadece işimi daha iyi yapmamı teşvik eden birer araç. Asıl önemli olan, izleyicilerin ve yapım ekibinin işimizi beğenmesi.
- Son bir soru, eğer bir yapımın görüntü yönetmeni olma hakkınız olsaydı, "Titanic" mi yoksa "Inception" mı tercih ederdiniz?
Ercan Özkan: Bu zor bir seçim, ama ben "Inception"ı tercih ederim. Christopher Nolan'ın yönetmenliği ve filmdeki görsel efektler beni çok etkilemişti.
- Çok teşekkür ederiz, Ercan Bey. Söyleşi için zaman ayırdığınız için minnettarız.
Ercan Özkan: Ben teşekkür ederim. Sizlerle bu keyifli söyleşi için burada olmaktan mutluluk duydum.
Ercan Özkan ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi, sinema tutkunlarına ve bu alanda kariyer yapmayı düşünenlere ilham kaynağı olacak nitelikteydi. Kendisinin deneyimlerinden ve bakış açısından öğrendiğimiz pek çok önemli detay, sinema sanatının arkasındaki emek ve stratejinin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Ercan Özkan'a bu keyifli söyleşiye katıldığı için teşekkür ederiz ve kariyerindeki başarılarının devamını dileriz.
Comments