ŞEVKİ ES İLE TÜRK SİNEMASIN GELECEĞİ HAKKINDA
Başarı dolu bir kariyerin ardında yatan öyküyü merak ettiniz mi? Sinema dünyasının iç yüzünü keşfetmek için Şevki Es ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
-MERHABA HOCAM, HOŞ GELDİNİZ.
ŞEVKİ ES: Hoş bulduk, çok teşekkür ederim.
-BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
ŞEVKİ ES: Ben Şevki Es. Yaklaşık 20 yıldır bu sektördeyim. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden mezunum. Yani tesadüf bir şekilde aslında diyeyim... Yönetmen oldum uzun zamandır da yönetmenlik yapmaya devam ediyorum.
-SİZİN İÇİN BİR YÖNETMENİN BAŞARISINI BELİRLEYEN ŞEY NEDİR?
ŞEVKİ ES: Benim için video yönetmenin başarısı aslında istikrarı ile ilgilidir. İstikrar çok önemli. Çünkü ben hep hayatımda çok inatçı ve çok hayalperest bir insandım ve sürekli onun peşinden koşuyordum, yapmak istediğim şeyin peşinden koşuyordum. Bu benim için çok büyük bir özgüvendi. Çok düştüğüm anlar oldu, olmayacağını düşündüğüm anlar oldu, doğru düzgün reji yapmadım çünkü ben alt taraftan eğitilerek gelmediğim için, biraz daha farklı bir durumum var. Diğer ekipler içinde neredeyse direkt yönetmen olarak başladım gibi bir durum bu. Bazen işte tuhaf tepkiler aldığım, hep dışarıdan gelen farklı çocuk oldum ama bir şekilde yılmadım, yani onların hiçbiri beni yıldırmadı. Teknik olarak onlar kadar hızlı olabilmeyi öğrendim. Teknik olarak çünkü zaten ne çekeceğimi biliyordum aslında, yani sahneyi okuduğum zaman ne olması, sahnenin nasıl olması, nasıl yürümesi gerektiğini kafamda çok hızlı kurduğum için benim için bir sahneyi kurmak sadece 3-5 saniyeydi.
-SİZCE TÜRK SİNEMASININ NEYE İHTİYACI VAR?
ŞEVKİ ES: Farklı bakış açıları. Evet, dizilerimizi görsel anlamda herkese izletebiliyoruz, dramatik anlamda büyüklükleri çok yüksek olduğu için. Dünyada da seyirci kitlesine sahip. Ama, etkili bir geniş yelpazemiz yok. Bu geniş yelpaze dediğim şey de, hikaye anlatım biçimleri, tarzları, ifadeleri. Türkiye'de şöyle bir şey var; Sanat filmi Endüstriyel Diziler. Böyle bir şey yok. Bunların ikisinin de aralarında olan işler vardır. Ve biz dünyaya bunları satmalıyız yapıp. Bence yakın zamanda bu kavramı da algılayacak yapımcılarla ve yöneticilerle, bu sistemin çözüleceğine inanıyorum.
-SİZİN YÖNETMENLİK DİLİNİZ NASIL?
ŞEVKİ ES: Benim tarzım, hep bilim kurgudan ya anlatmaya çalıştığım şey de şu; bizim insanlarımızı bilim kurguya adapte edebilmek için ilk önce bilim kurguyu komikleştirmememiz lazım. Yavaş yavaş empoze etmemiz lazım. Uzun zamandır yabancı işlerdeki bu şeye çok fazla adapte olduğumuz için maruz kaldık zaten. Mesela en büyük etkenlerimden biri ABD'yi gezmek oldu benim için. Nasıl davranıldığını, nasıl ilgilendiğini biliyor insan. Tabii dilde de artık çok iyiyim, o da işin içine girince oluyor. Bizde de yapılabilir diye düşünüyorum bu işleri.
-PEKİ, GELECEKTEKİ PROJELERİNİZ NELER?
ŞEVKİ ES: Şu anki projemizde Çağatay Ulusoy'la çalışıyorum. Onunla 'The Bone Season' isimli bir dizinin yapımında yer alıyoruz. Ayrıca, uzun zamandır kafamda olan ve birçok yazarla da görüştüğüm bir bilim kurgu projesi üzerinde çalışıyoruz. Daha sonra da Türk sinemasının önemli isimleriyle daha fazla projede yer almak istiyorum.
-SON OLARAK, GENÇ YÖNETMEN ADAYLARINA NE TÜR TAVSİYELERDE BULUNURSUNUZ?
ŞEVKİ ES: Ben genç yönetmen adaylarına şunu öneririm: Çok fazla kitap okuyun, çok fazla gezip dolaşın. Yani, sinemaya başlamadan önce birkaç senenizi böyle bir şekilde değerlendirin. Ama özellikle çok fazla kitap okuyun. Kitap okuyarak hikayeleri anlamaya çalışın. Kendinizi sürekli olarak geliştirin ve farklı bakış açıları kazanmaya çalışın.
Şevki Es ile bu keyifli sohbetten sonra Türk sinemasının geleceği hakkında umutlu bir şekilde konuşuyoruz. Başarı hikayesi ve vizyonuyla, Türk sinemasının daha da büyümesine katkıda bulunmaya devam edecek gibi görünüyor.
Comments